bilgi@mehmetdadaci.com   (0332) 223 7965    

KRONİK YARA TEDAVİSİ


KRONİK (İYİLEŞMEYEN) YARALAR  ve TEDAVİSİ:

 

İyileşme beklenen yaranın doğru bakım ve tedaviye rağmen 6-8 hafta süre içinde iyileşmediği durumlarda ‘kronik yara’dan söz edilir. Bazı faktörler yara iyileşmesini geciktirir ve zorlaştırır:

1-Diyabet (Şeker hastalığı): Diyabetin hem kısa dönem hem de uzun dönem etkileri yara iyileşmesini bozar.  Duyu hissinin ve damar kan akımının azalması yaranın korunmasını ve beslenmesini bozar.

2-Enfeksiyon

3-İlaçlar:  Steroidler ( kortizonlu ilaçlar) ve bazı kemoterapi ilaçları yara iyileşmesini engeller.

4-Beslenme bozuklukları: Protein-kalori eksikliği, çinko ve Vit A,C eksiklikleri yara iyileşmesini bozar.

5-Doku ölümü: Damarsal dolaşım problemi ya da radyasyon nedeniyle doku nekrozu(ölümü) olursa yara iyileşmez.

6-Hipoksi: Damar içi kan azlığı, ağrı  veya soğuk çevre nedeniyle kan akımını azalması iyileşmeyi bozar.

7-Yara kenarları fazla gerilim yara iyileşmesini bozar. Doku ölümü olur.

8-Başka bir yara

9-Düşük ısı

10-Obesite

11- Hareketsizlik (yatak yaraları gibi) ve bası

11-Sigara ve alkol kullanımı

12-Psikolojik stres ve uykusuzluk

13-Hasta uyumsuzluğu

 

İyileşmeyen yara  çeşitleri:

1-Arteryel (atar damar) yetmezliği

2-Venöz (toplar damar) yetmezliği

3-Lenfödem

4-Nöropati:  Sinir harabiyeti sonucu

5- Bası yaraları (dekübit ülserleri-yatak yaraları)

6-Kanser yaraları

7-Radyasyon tedavisi

8-Atheroembolizm ( pıhtı atması)

9-Orak hücreli anemi

10-Vaskülitler  (çeşitli damar hastalıkları)

11-Kemik iltihabına (osteomyelit) bağlı yaralar

 

 

DİYABETE BAĞLI YARALARIN TEDAVİSİ

 

Diyabet hastalığın sahip kişilerde, vücuttaki en küçük yara bile önem arzeder. Dikkatli takip ve tedavi gerekir. Şeker hastalığı olanların yaralarındaki kötü veya geciken iyileşme günlük hayatı zorlaştırmaktadır.

Diyabete bağlı yaralar 2 şekilde olmaktadır:

1-İç (internal) sebepler: cilt ülserleri, batık tırnaklar, nasırlar etraflarındaki cilt veya diğer dokuların parçalanmasına ve iltihaplanmasına yol açabilirler.

2-Dış (eksternal) sebepler:  kesiler, cerrahi yaralar, yanıklar, darbeler, morarmalar

 

Diyabete bağlı yaralarda şu belirti ve şikayetler gözlenebilir:

-Tamamen ağrısız veya kronik ağrılı

-Şişme, kızarıklık, ısı artışı, ağrı ve fonksiyon kaybı

-Akıntı, kötü koku, abseleşme ve ölü doku

-Yeni uyuşukluk veya his kaybı

- Ateş ve/veya titreme

Diyabetik yara denilince en çok ayak yaraları akla gelir. Diyabet hastalarının  % 15 kadarında ayakta yara oluşur. Ayağında diyabete bağlı ülser oluşanların %14-24’ünde ise amputasyon (parmak, ayak… kesilmesi) gerekmektedir. Önlenebilir bir durum olan ayak ülseri, uzuv kesilmesine yol açan yaraların ilk sürecidir. Alt ekstremite travma dışı amputasyonlarının çoğu diyabetik yaralar nedeniyle olmaktadır.

 

Şeker hastalığı olan kişilerde yaralar şu 3 ana nedenden dolayı daha sık gözlenir:

1-Sinir zedelenmesi (nöropati) oluştuğunda diyabetli hasta  basit bir kesi veya yarayı, kötüleşene ve iltihap kapana kadar hissetmeyebilir. Soba ya da ısıtıcı veya kaynar su ile ayağını yaktığı halde farkına varamayan pek çok diyabetli insan bulunmaktadır.

2-Bağışıklık sistemi zayıflaması nedeniyle vücudun doğal savunma mekanizmaları çökebilir ve basit bir yara bile enfeksiyonlu derin yaraya dönüşebilir.

3-Kan damarları daralması nedeniyle diyabetli hastalar, özellikle ayaklarda yara oluşması açısından daha fazla risk altındadırlar. Aynı zamanda  da bu bölgelere daha az kan akımı olduğundan iltihap oluşması riski ve yaranın iyileşmeme sonucu kronik bir hal alması riski artar.

 

Hangi hastalarda ayak ülseri oluşması riski fazladır:

-Uzun süredir diyabet hastalığı olup insülin tedavisi alanlar

-Yaşlılar

-Düşük sosyoekonomik düzey

-Diyabete bağlı böbrek, göz, sinir, kalp rahatsızlıkları bulunanlar

-Dolaşım bozukluğu (vasküler problemler) bulunanlar

-Sigara ve alkol kullananlar

-Ayağında travma ve iritasyon oluşanlar ( kötü ve dar ayakkabı, çarpma…)

-Ayak deformitesi bulunanlar

-Daha önce ayakta yarası olanlar

 

Diyabetik yaraların oluşmasının engellenmesi:

1-Şeker hastalığının kontrol altında olması  (ilaç veya insülin tedavisi ile kan şeker seviyesi normal ya da normale yakın değerlerde tutulması),uygun beslenme şeklinin devamı, düzenli egzersiz yapılması

2-Ayak bakımı ve temizliğine dikkat edilmesi,günlük kontrol edilmesi, uygun ayakkabılar seçilmesi, ayakların nemli ya da çok kuru kalmasının engellenmesi

3-Dar olmayan, pamuklu ve temiz çoraplar giyilmesi; çıplak ayakla yürünmemesi

4-Ayak tırnağı bakımına dikkat edilmesi

5-Küçük sıyrık, kesi ya da yaraların tedavisinin ihmal edilmemesi

6-Sigara içilmemesi

 

DİYABETİK YARALARIN TEDAVİSİ

1-Enfeksiyonun engellenmesi veya tedavisi: yaranın ilerlemesinin engellenmesi, antibiyotik tedavisi

2-Basınç ve sürtünmenin engellenmesi: gerekirseyara üzerine basınç olacak şekilde  yürümenin engellenmesi, dar ve hava almayan ayakkabıların kullanılmaması

3-Yaraların temiz ve uygun pansumanla takibi

3-Ölü ve akıntılı dokuların temizliği: Ölü dokuların debridmanı, abse ve iltihabın boşaltılması, günlük yıkama ve irigasyonun sağlanması, gerekirse uzvun uç kısmının alınması (amputasyon)

4-Cerrahi tedavi: amputasyon, güdük oluşturulması, greft ve flep cerrahisi ( doku nakilleri), VAC tedavisi, hiperbarik oksijen tedavisi

5-Kan şeker seviyesinin normalleştirilmesi

6-Yeterli kan akımının sağlanması

 

Diyabetik yaraların iyileşmesinin hızlandırılması:

Tüm yeterli tedaviye rağmen bazı diyabetik yaraların iyileşmesi aylar hatta yıllar sürebilmektedir. Bu nedenle tanı ve tedavide geç kalınmaması en başarılı sonuca ulaşmamızı sağlar. Hangi aşamaya nasıl müdahale edilebileceğini iyi bilen bir doktor tarafından takip ve tedavi en uygunudur.

-Kan şekerinin normal seviyelerde izlenmesi

-Yeterli temizlik, debridman ve pansumanın yapılması

-Yeterli kan dolaşımının sağlanması

-Gerekli yerlerde hiperbarik oksijen, VAC tedavisi gibi yöntemlerin kullanılması

-İritasyon yapıcı, gereksiz pansuman malzemelerinin kullanılmaması

-Sabunlu suyla nazik yıkamalar yapılması

-Cerrahi  tedavi seçenekleri

 

BACAK ÜLSERLERİ SEBEPLERİ:

 

1-Damarsal nedenler:

-Venöz ülserler: bacak ülserlerinin % 80-85’i toplardamar yetersizliğine bağlı ülserlerdir.

-Arteryel (atar damara bağlı)ülserler: atheroskleroz gibi damar tıkanıklıkları

-Vaskülitler: SLE, romatoid artrit, PAN, Wegener hastalığı, skleroderma gibi romtolojik hastalıklar

-Lemfatik yetmezlikler

2-Nöropatik nedenler:

-Diyabet, periferal sinir hasarları

3- Hematolojik nedenler:

-Orak hücreli anemi, polisitemi

4-Travmaya bağlı nedenler:

-Yanıklar, soğuk zedelenmeleri, bası yaraları, radyasyon

5-Tümörsel nedenler:

-Cilt kanserleri, Marjolin ülseri, Bowen hastalığı

6-Diğer sebepler:

-Sarkoidoz, pyoderma, tropik ülserler